Profesyonel tekniklerle geliştirilen bir spor dalı olarak dikkat çeken Aslando, kendine özel teknikler barındıran yapısıyla giderek yaygınlaşmaktadır. Her ne kadar dövüş sporları arasında yer alsa da, aslında Aslando’ya sadece bir dövüş sporu demek yeterli olmaz. Aslandocu kaba kuvvet kullanmaz. Sıradanlaşan dövüş sporu hareketlerini de yapmaz. Rakibinin gücünü bastırmaktan ziyade, mantıksal teknikerle onun bu gücünü kendini koruma amaçlı kullanır. Yerli dövüş sporu olarak Aslando’yu tercih edenlere, her yönüyle kaliteli ve kapsamlı eğitim verilir. Aynı anda birden fazla kişiyle hızlı şekilde nasıl mücadele edilmesi gerektiği, Aslando eğitimi kapsamındadır. Eğitim sürecinde savunma hareketlerine ek olarak saydı, nezaket ve anlayış gibi kavramlar da öğretilerek Türk dövüş sanatları deneyimi bambaşka bir noktaya taşınmaktadır.
Türkiye patentli dövüş sporları arasında bulunan Aslando’yu diğer spor dallarından ayıran pek çok özelliği vardır. Bunlar arasında en öne çıkanı taktiksel ve tekniksel bir spor olmasıdır. Dayanıklılık, direnç, çeviklik, zeka ve motivasyon kavramlarının hepsi Aslando eğitim verilirken bir arada işlenir. Profesyonel tekniklerle kendini korurken sakatlanma riskinin de minimum seviyeye indirilmesini hedefleyen Türkiye dövüş sporu, kişilerde hem fiziki hem de psikolojik iyileşme sağlar. El ve ayak kullanılarak bedensel ve ruhsal açıdan motivasyon sağlayacak şekilde verilen Aslando eğitimini, isteyen herkes kendi ihtiyacına göre alabilir. Sporda farklılık arayanlar, monotonlaşmış hareketlerden ziyade değişik tekniklerle yerli dövüş sporu dersi almak isteyenler için Aslando en iyi tercihtir.